Külot ütüleme elemanı olan örgüt lideri: Adnan Oktar

Posted by

Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü’ne (AOSSÖ) operasyon yapılalı tam 6 yıl oldu. 11 Temmuz 2018’deki operasyondan sonra Oktar ve onlarca müridi gözaltına alınıp tutuklandı, örgüt resmi tabirle ‘çökertildi.’

Örgüte operasyonu yapan, dönemin Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Furkan Sezer, gazeteci İpek Özbey’e bilinmeyenleri anlattı. Özbey, Sezer’in yanı sıra, örgütten ayrılan isimlerin de paylaştığı bilgi ve belgeleri “Dragos” adını verdiği kitapta topladı.

Kitabın ismi, Adnan Oktar’ın İstanbul Kandilli’deki malikanesinin adı olan Dragos’tan esinlenerek konuldu. Operasyon sürecinin yanı sıra, Adnan Oktar’ın yaşamı, örgütten kurtulanların anlattıkları, operasyonu yapan polis şefi Furkan Sezer’in sürgüne gönderilmesi gibi detaylar da, İpek Özbey’in kaleminden anlatılıyor.

Kitabın, ‘Ev: Adnan’ın Bir Günü’ bölümünde, eski bir örgüt elemanı, Adnan Oktar’ın özel yaşamını anlatıyor. Oktar’ın günde 10 ile 15 saat arasında uyuduğunu söyleyen ‘eleman’, bazen gündüz, bazen gece ayakta olmayı tercih ettiğini, birlikte aynı evde kaldığı ‘bacılar’ grubunun da ona göre hareket etme zorunluluğu olduğunu belirtiyor.

KABUS: GÜNDE 4-5 SAAT AŞAĞILAMA, DAYAK

“Oktar uyanır uyanmaz banyosuna geçer” diyen eleman şunları söylüyor:

“Gününün en az 3 ila 4 saati banyosunda kalır. Ardından yemeğini yemek üzere Dragos’un alt katındaki salona gelir. Salonda her zaman bacı grubundan 10-15 kadın onu bekler. Koltuğunun önüne iki büyük tepside 10 çeşit yemek hazırlanır. Yemeğini eliyle yer. Sulu bile olsa ekmek banarak elini kullanır. Adnan yemeğini yerken, bacılar bilgisayarda ya da el ile yazılan bilgi notlarını ona okur ve talimat alır. Örgüte yönelik dışarıdan gelen hamleler, olumlu-olumsuz haberler hakkında bilgi verilir. Adnan Oktar bunlara yönelik yapılacak stratejik ve hukuki ataklar ile ilgili Hukuk birimine talimatlar verir. Örgütte birbirini ifşalama, ispiyonlama çok yoğundur. Herkes birbirini gözlemler ve en küçük ayrıntıyı Adnan’a yazılı olarak bildirir. Hata yapanlara karşı Adnan Oktar’ın tedbir alması ve ceza vermesi için bu haberler götürülür. Buna örgütte ‘güven korku’ haberi denir. Adnan Oktar, hakkında haberi olsun olmasın, her gün mutlaka kadınların içinden birisini seçer, önüne yere oturtur, bağırır, aşağılar ve şiddet kullanır. Bu seans günlük olarak mutlaka birilerine uygulanır. Çok ağır bir narsistik kişilik bozukluğu hastası olan Adnan, sürekli olarak birilerini aşağılamazsa kendini kötü hisseder. Bu, onun gıdası gibi bir şeydir, 4-5 saat bile hiç yorulmadan birini eleştirip aşağılayabilir, dövebilir.”

‘FİYAT SORMADAN SINIRSIZCA ALIŞVERİŞ YAPAR’

Adnan Oktar’ın en çok korktuğu şeyin ölüm olduğuna dikkati çeken ‘eleman’, şu detayları paylaşıyor:

“En çok ölümden korkar. Hayatı boyunca hiç uçağa binmemiştir, denize girmez, korkar. Kapalı yerlerde kalamaz. Kalabalıktan rahatsız olur. İnsanlar üzerine doğru gelince bağırır ve azarlar. Bu korkuları nedeniyle uzun yıllar evinden hiç çıkmamıştır. Yeni imaj çalışması yaptığı 2010’lu yıllardan operasyonun gerçekleştiği 2018 yılına kadar AVM gezileri yapmaya başlamıştır. Bu kısa gezilerde en az 10-15 araçlık konvoyla hareket edip, zırhlı jeep’lere biner. AVM’lerde en az 20 müridiyle beraber hareket eder ve müritlerinin çeşitli haksız kazanç yöntemleriyle elde ettiği milyon TL’leri bir seferde harcamaktan çekinmez. Hiçbir şeyin fiyatını sormadan sınırsızca alışveriş yapar.”

‘AFGAN KADINLAR BİLE DAHA ÖZGÜR”

‘Eleman’, örgüt evinde kalan kadınları ise şöyle tarifliyor:

“Sıradan bir Afgan kadın bile örgütteki kadınlardan daha özgürdür. Dışarı çıkamazlar, aileleriyle yalnız görüşemezler, AVM’ye, eczaneye, bakkala manava vs. gidemezler. Evlerine tamirci gelirse odaya kapatılır, üstlerine kapı kilitlenir, oy kullanamazlar, hangi evde ve hangi odada kalacağına, örgüt içinde hangi işi yapacağına Adnan Oktar karar verir.”

KÜLOT ÜTÜLEME GÖREVLİSİ VARMIŞ

Kadınların Adnan Oktar’a hizmet etmekle yükümlü olduğunu vurgulayan ‘eleman’, “45 dakika boyunca topuklu ayakkabılarla ona gazete çevirebilirsiniz” örneğini veriyor ve ekliyor:

“Dışarı çıkacağı zaman en az 10 renk takım, gömlek ve kravat getirilir, kadınlar ayakta ona seçmesi için gösterirler. Hangisini isterse işaret eder ve o giydirilir. Saati ve ayakkabısı fön makinesiyle ısıtılır. Ayakkabılarını yerde bacılar giydirir. Günde en az iki ipek takım elbisesi kuru temizlemeye gider ve akşama aldırılır. Sadece takımlarını kuru temizlemeye vermekle görevli olan iki kişi vardır. Uzun paçalı külot giyer. Külotlarını ütüleme görevi seçilmiş tek bir kişidedir.”

‘PARA HARCAMA SADECE ADNAN’IN HAKKI’

Adnan Oktar’ın özel yapım külotlarını ütülemekle görevli olan kadının aslında çok zengin bir aileden gelme bir kişi olduğunu, kendisine kalan mirasın tümünü örgüte ‘infak’ ettiğini söyleyen ‘eleman’, örgüttü para harcamaya hakkı olan sadece bir kişi olduğunu anlatıyor:

“Örgütte para harcama sadece Adnan’ın hakkıdır. Burada yine kast sistemi gibi, herkese bu zenginlik yaşatılmaz. Ancak Adnan ve yakın çevresi çok lüks yaşar, onlara hesapsız para harcanır. Bir de gösteriş, örgütün reklamını yapacakları noktalarda dışarıya gösterilen lüks yaşam için çok para harcanır. Bu işle görevli kişilere lüks arabalar, kıyafetler, aksesuarlar alınır. Genelde lüks arabalara biner, bunların hepsi örgüt malıdır.”

‘VERSACE YEMEK TAKIMLARI, ALTINLAR, GÜMÜŞLER…’

‘Eleman’ın anlattıklarından, Adnan Oktar’ın marka takıntısı olduğu sonucu da çıkıyor:

“Son zamanlarda Adnan para harcama manyaklığına girmişti. Her gün İstanbul’un lüks mağaza ve AVM’lerine gidip sadece satın almak için süs eşyaları, yiyecek ve kıyafetler alırdı. Hatta bu aldıklarını artık evlerde koyacak yer bulamazdık. Süs eşyaları, tablolar, oyuncaklar, aklınıza ne gelirse. Bunları evlerde koyacak yer kalmayınca depolara yerleştirilirdi. Kast sisteminin alt birimlerine de bu eşyaları kullandırtmazdı. Paketleri açılmamış çeşit çeşit eşya… Kapalıçarşı’dan altınlar, gümüşler. Mesela Adnan Oktar için Versace yemek takımları, çatal bıçak takımları kullanılır. Bu takımların her yıl yeni çıkan modelleri takip edilir ve alınırdı. Versace, Fendi, Ferre bunlardan her türlü eşya, kıyafet, aksesuar alınırdı.”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir